“İslamın Temelinde ve Ahkam Kurallarında Kırk Hadis” “NEVEVİ KIRK HADİSİ” olarak bilinir



"الأَرْبَعُونَ فِي مَبَانِي الإسِلَامِ وَقَوَاعِدِ الأَحكَامِ" المشهورة بــ "الأَرْبَعيِن النَّوَوِيَّة".
"الأَرْبَعيِن النَّوَوِيَّة" لِلإِمَامِ أَبي زَكَرِيَّا، يَحْيَى بْنِ شَرَفِ النَّوَوِيِّ مَعَ زِيَادَةِ ابْنِ رَجَبِ الحَنْبَلِيِّ بِاللُّغَةِ العَرَبِيَّةِ وَالتُّرْكِيَّةِ وَالإِنْكِليِزِيَّةِ.


"İslamın Temelinde ve Ahkam Kurallarında Kırk Hadis" "NEVEVİ KIRK HADİSİ" olarak bilinir
NEVEVİ KIRK HADİSİ: İmam Nevevi, İbn-i Receb el-Hanbeli'nin eklemesiyle. Arapça, Türkçe ve İngilizce.


"The Forty in the Buildings of Islam and the Rules of Judgments" Which is famous as "An-Nawawi's Forty Hadiths
An-Nawawi's Forty Hadiths: By Al-Imam Al-Nawawi with the addition of Ibn Rajab al-Hanbali. Arabic, Turkish and English.



[ 38 ] حديث: "مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقْد آذَنْتهُ بِالْحَرْبِ"


[ 38 ]
حديث: "مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقْد آذَنْتهُ بِالْحَرْبِ".
عَنْ أَبِي هُرَيْرَة رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُول اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: "إنَّ اللهَ تَعَالَى قَالَ: مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقْد آذَنْتهُ بِالْحَرْبِ، وَمَا تَقَرَّبَ إلَيَّ عَبْدِي بِشَيْءٍ أَحَبَّ إلَيَّ مِمَّا افْتَرَضْتُهُ عَلَيْهِ، وَلَا يَزَالُ عَبْدِي يَتَقَرَّبُ إلَيَّ بِالنَّوَافِلِ حَتَّى أُحِبَّهُ، فَإِذَا أَحْبَبْتُهُ كُنْت سَمْعَهُ الَّذِي يَسْمَعُ بِهِ، وَبَصَرَهُ الَّذِي يُبْصِرُ بِهِ، وَيَدَهُ الَّتِي يَبْطِشُ بِهَا، وَرِجْلَهُ الَّتِي يَمْشِي بِهَا، وَلَئِنْ سَأَلَنِي لَأُعْطِيَنَّهُ، وَلَئِنْ اسْتَعَاذَنِي لَأُعِيذَنَّهُ".
-----------
حَدِيثٌ صَحيحٌ: رَوَاهُ الْبُخَارِيُّ [رقم: 6502]، وفيه زيادة: "وَمَا تَرَدَّدْتُ عَنْ شَىْءٍ أَنَا فَاعِلُهُ تَرَدُّدِي عَنْ نَفْسِ الْمُؤْمِنِ، يَكْرَهُ الْمَوْتَ وَأَنَا أَكْرَهُ مَسَاءَتَهُ‏". قوله: "آذَنْتهُ" أي أعلنت عليه.






Her kim benim velilerimden bir veliye düşmanlık ederse, şüphesiz ben ona i'lân-ı harb ederim


Her kim benim velilerimden bir veliye düşmanlık ederse, şüphesiz ben ona i'lân-ı harb ederim:
Resûlullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in şöyle buyurduğu Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anhu) 'den rivâyet olunuyor: "Allahu Teâla buyurdu ki: Her kim benim velilerimden bir veliye düşmanlık ederse, şüphesiz ben ona i'lân-ı harb ederim. Benim kulum, üzerine farz ettiğim şeyden daha sevgili hiç bir şey ile bana tekarrüb edemez. Bir de kulum nevâfil ile bana peyderpey tekarrüb ede ede nihâyet öyle bir hâle gelir ki, ben onu severim. Onu sevdiğim vakitte de onun işitmesine vâsıta olan kulağı, görmesine vâsıta olan gözü, tutup yakalamasına vâsıta olan eli, yürümesine vâsıta olan ayağı, (anlamasına vâsıta olan kalbi, söylemesine vâsıta olan dili) olurum. Öylesi benden (bir şey) isterse muhakkak veririm. Bana sığınırsa, onu hıfz ve siyânet ederim. "
-----------
Hadis sahihtir. Buharî rivâyet etmiştir. Lâkin Onun metninde: "Ölmeyi istemeyen, kendisine sû-i muâmelede bana hoş gelmeyen, halbuki (Hasbe'l-takdir) ölmemesine de çâre olmayan mü'min kulumun rûhunu kabzetmekteki tereddüdüm kadar fâili olduğum hiç bir şeye tereddüt göstermedim." ziyâdesi vardır.




The concept of Wilayah (the closer servants of Allah)


The concept of Wilayah (the closer servants of Allah):
On the authority of Abu Hurairah (Radeyallāhu ′Anhu) , who said: the messenger of Allah (Ṣallā -llāhu ʿalayhī wa-sallam) said: "Allah the Almighty has said: Who soever shows enmity to a friend of Mine, I shall be at war with him. My servant does not draw near to Me with anything more loved by Me than the religious duties I have imposed upon him, and My servant continues to draw near to Me with supererogatory works so that I shall love him. When I love him I am his hearing with which he hears, his seeing with which he sees, his hand with which he strikes, and his foot with which he walks. Were he to ask [something] of Me, I would surely give it to him and were he to ask Me for refuge, I would surely grant him it. "
-----------
Grade: Sahih: Related by Bukhari. But with addition: "And I do not hesitate to do anything as I hesitate to take the soul of the believer, for he hates death, and I hate to disappoint him".